1.Giriş
Bıldırcınlar
tavuk ve sülünlerle yakın bir bağa sahiptir. Bıldırcının evciltilmesi 11.
yüzyılda Japonya veya Çin’de gerçekleştirilmiştir. 12. yüzyıldan önce
Japonya’da zevk için ve özellikle sesleri için yetiştirilmiş, sonraları et ve
yumurta üretiminde kullanılmış ve son zamanlarda bir laboratuar hayvanı olarak
da önemi artmıştır. İkinci Dünya Savaşı esnasında birçok bıldırcın soyu
kaybedilmiş, ötücü soy ise tamamen ortadan kalkmıştır. Savaş sonrası yeni
bıldırcın soyları yetiştirilmek üzere yabani bıldırcınlardan da
yararlanılmıştır. Sürüler vücut ağırlığı, yumurta verimi ve tüy rengi gibi
faktörler bakımından selekte edilmiştir.
Resim 1: Yetişkin bıldırcın Resim
2: Bıldırcın civcivi
Küçük
vücudu nedeniyle et üretiminde hiç bir zaman piliçler gibi popüler olamamış
ancak özel yiyecekler sınıfında yerini almıştır. Ortadoğu, Asya ve Avrupa’da
yaygın olarak tüketiliyorsa da Kuzey Amerika ve Avustralya’da tüketim oldukça
düşüktür. Gelişmekte olan ülkelerdeki hayvansal protein açığını karşılamak için
pratik ve uygulanabilir bir seçenek olarak tavsiye edilmektedir. Çünkü
bıldırcınların vücut yapıları küçüktür, birkaç yüz adet bıldırcının küçük bir
alanda muhafaza edilmesi mümkün olup, barınak ve binalarının yapımı ve gerekli
malzemelerinin temin edilme maliyetleri ucuz olabilmektedir.
2. Zoolojik
Sistemdeki Yeri
Sınıf :Aves
Takım :Galli
Alt
takım :Galliformes
Familya : Phasianidae
Cins :Coturnix
Tür :Coturnix coturnix
Coturnix
coturnix coturnix (Avrupa bıldırcını)
Coturnix
coturnix japonica (Japon bıldırcını)
Güney
yarım kürede yaklaşık 70 bıldırcın ırkı olduğundan söz edilmektedir. Japon
bıldırcını; coturnix bıldırcını, Faroah bıldırcını, ekin bıldırcını veya doğu
bıldırcını adlarıyla da anılmaktadır. Bıldırcın ırkları arasında Manchurian
Golden, British Range, English White ve Tuxedo gibi ırklar vardır.
3. Kuluçka
Evcil
bıldırcınlar tabii kuluçka içgüdülerini kaybetmişlerdir. Evcil bıldırcınların
üretilebilmesi için suni kuluçka yolu kullanılmalıdır. Bıldırcın yumurtalarının
kuluçka süresi yaklaşık 17-18 gündür. Döllü yumurtalar günde 2-3 defa
toplanmalı yumurtaların ısısının oda ısısına düşmesi sağlandıktan sonra
10-13 °C’de ve % 70 nemli ortamda depolanmalıdır. Depolama ısısı
4 °C’nin altına ve 24 °C’nin üstüne çıkmamalıdır. Kuluçkaya konan
yumurtaların depoda bekledikleri her 1 gün için çıkış gücünde % 3’lük düşüş
tespit edilmiştir. Kuluçka öncesi embriyonik ölümler 3 haftalık depolama süresini
aşan hallerde belirgin şekilde artmaktadır.
Tablo
1. Kuluçkalık yumurtaların depolanma süresinin fertilite ve çıkış gücüne etkisi
Depolama
süresi
|
Yumurta
sayısı
|
Fertilite
|
Çıkış
gücü
|
2-8 gün
|
667
|
79
|
69
|
9-15 gün
|
584
|
73
|
53
|
16-22 gün
|
499
|
65
|
26
|
23-29 gün
|
521
|
45
|
10
|
Makinenin
kuluçkalık bölmesinde sıcaklık 37.5 °C olmalıdır. Sıcaklık ve nemden başka
makine ile havalandırma ve yumurtaların çevrilmesi de gereklidir. Havalandırma
makinenin üst kesiminde bulunan bir ya da birkaç havalandırma deliği ya da
penceresi ile sağlanır.
Tablo
2. Bıldırcın yumurtaları için kuluçka şartları.
Günler
|
Kuru
Ampul °C
|
Islak
ampul °C
|
Nem
%
|
0 - 14
|
36.5 - 38.0
|
30.6
|
50 - 60
|
15 - 18
|
37.0 - 38.0
|
32.2
|
65 - 85
|
Makinenin
içine yerleştirilen bir vantilatör yardımı ile pis havanın çıkması ve temiz
havanın girmesi gerçekleştirilir. Kuluçka süresini ilk 14 gününde yumurtalar
her 2-4 saatte bir kez ya da günde en az 5 kez çevrilmelidir. Otomatik çevirme
yapılacaksa saatte bir kez yapılmalıdır. Son iki gününde yumurtalar çıkış bölmesinde
tutulurlar. Kuluçkanın 5-8. gününde yumurtaların ışığa tutularak muayene
edilmesiyle dölsüz yumurtalar ile embriyo ölümleri belirlenebilir. Kuluçka
öncesi embriyonik ölümler 3 haftalık depolama süresini aşan hallerde belirgin
şekilde artmaktadır.
Resim 3: Kuluçkadan çıkan civcivler.
Kuluçkaya
konduktan 380 saat kadar sonra çıkışlar başlar ve yaklaşık 10 saatte civcivler
çıkar. Çıkan civcivlerin kurumasını sağlamak amacıyla civcivler en az 5 saat
makinede bırakılmalıdır. İlk ve son civcivin çıkışı kısa bir süre içinde
gerçekleşir. Kuluçka şartlarındaki aksaklıklar kuluçka süresinin uzamasına ve
civciv çıkışının bazen 2-3 gün sürmesine neden olur.
Makineye
konulan her yüz yumurtadan çıkan yavru sayısı kuluçka randımanını verir.
Makineye konulan her yüz yumurtadan döllü olanlarının sayısı döllülük oranını
verir. Uygulama kolaylığı açısından döllülük denetimi çıkıştan 2-5 gün kadar
önce yumurtaların çıkış bölmesine alınması sırasında yapılır. Döllü
yumurtalardan çıkan civcivlerin yüzdesi çıkış gücünü verir.
3.1. Kuluçka Kapasitesinin
ve Damızlık Sürü Büyüklüğünün Hesaplanması
Pazar
araştırması sonucunda haftada 1.000 adet bıldırcın satabileceği belirlenmiş
ise, bu miktarın %10 kadar fazlasını her hafta makineden çıkarmak gerekir.
Çünkü büyütme döneminde bıldırcın yavrularının yaklaşık % 5-10’unun ölebileceği
düşünülmelidir. Böylece müşterilere yapılacak bağlantılar aksatılmadan
gerçekleştirilebilir. Her hafta 100 adet yavru çıkarabilmek için % 90 döllülük
oranı ve % 80 çıkış gücü varsayımı ile yaklaşık 1.550 adet yumurtaya gereksinim
vardır. Öyle ise her gün damızlık sürüden yaklaşık 225 adet yumurta almalıyız.
Bunları bir hafta boyunca biriktirerek makineye koyarız. Her hafta konulan 1.550
yumurtanın % 90 kadarının döllü olduğunu düşünürsek, kuluçka süresinin 15.
gününde 1.376-1.400 adet dolayında döllü yumurtanın makinenin çıkış yerine
alınması gerekir. Bu durumda çıkış yeri kapasitesi 1.400 yumurtalık olan bir
makine gereklidir. Haftada bir kez yumurta konulmasına göre kuluçkalık yerinin
kapasitesi ise bunun iki katı kadar olmalıdır.
Makineye
her hafta konulacak yumurtaları biriktirmek için günde 250 yumurta elde etmek
gerekir. Bunun içinde 350-360 kadar dişi damızlık bulundurulmalıdır. Her kafes
gözünde bir erkek bir dişi barındırırsak dişi sayısı kadar da erkek gereklidir.
Burada
verilen sayısal değerler döllülük oranı % 90 çıkış gücü % 80 ve yumurtlama
randımanı % 70 gibi ölçütlerin üst sınırları alınarak hesaplanmıştır. Bu üst
değerlere erişmek oldukça güçtür.
4.
Bakım
Kuluçkadan çıkan civcivlere önce % 2-5 oranında şeker içeren su
verilmelidir. Şekerli su verildikten yaklaşık 3-4 saat sonra yemleri
verilebilir. Civcivlere yemin su ile birlikte verilmesi durumunda, sindirim
kanalının boşalması gerçekleşmeyecek ve ilk birkaç gün civciv ölümleri artacaktır.
Civcivlerin, hayatlarının ilk birkaç gününde sulukların içine düşmelerini
önlemek amacıyla çakıl taşı veya tel örgü kullanılmalıdır. Civcivler ilk üç hafta
taban teli genişliği 0.5 cm olan kafeslerde yetiştirilir. İlk üç hafta devamlı
ışık verildikten sonra günlük 14-18 saat ışık uygulanır
Bıldırcın
civcivleri için oda sıcaklığı 27-29 °C, civciv seviyesindeki ısı ise 35-37 °C
arasında olmalıdır. Bu sıcaklığın sağlanabilmesi amacıyla soba veya infra-red
lambalar kullanılabilir. Fakat en uygun olanı civcivlerin rahat olmasını
sağlayacak ısının hayvanların hareketlerine bakarak belirlenmesidir. Özellikle
düşük ısıdan sakınmalıdır. Üşüyen bıldırcın civcivleri birbirlerine sokularak
hatta üst üste yığılarak ısınmaya çalışırlar. İlk birkaç gün içindeki ölümlerin
çoğunluğunun sebebi ısı düşüklüğüne bağlı sıkışmalar ve ezilmelerdir. Yine
hayvanların hareketlerine bağlı olarak her hafta sıcaklık 2-2.8 °C
azaltılabilir. Her hafta ısı azaltılarak 5-6. haftalarda en iyi yumurta
veriminin sağlandığı 21-22 °C civarına ulaşılır.
Yetiştirme
odasında bıldırcın kokusunun oluşması ve temiz havaya olan ihtiyaç nedeniyle
yeterli miktarda havalandırma yapılmalıdır.
Resim 4: Bıldırcın besleme kafesleri.
Bıldırcınlarda görülebilecek gagalama ve kanibalizm durumlarında
gaga kesimi, ışık yoğunluğunun azaltılması, yemde selüloz ve grit arttırılması
gibi tedbirler alınabilir.
5.
Besleme
Bıldırcın
yavruları çok hızlı gelişir. Bu nedenle başlama yemlerinde %25-28 düzeyinde
protein bulunmalıdır. İlk 3 hafta boyunca yavruların başlama yemi ile
beslenmeleri gerekir. Bu dönemde enerji gereksinimi ise 2.600-3.000 Kcal ME/kg
dır. Genellikle ilk üç haftalık dönemde yüksek proteinli ve enerjili hindi
civciv yemi kullanılması önerilir.
6.
Cinsiyet Tespiti
Canlı ağırlık ortalamaları ergin erkeklerde 110-130 gram ergin
dişilerde ise 120-160 gram arasındadır. Görünüş olarak erkeklerin göğüs tüyleri
düz kahve renkli, dişilerin ise gri renkli ve siyah beneklidir. Ayrıca
erkeklerin ve dişilerin başlarında göğüs tüylerinin renginde şeritler yer alır.
Civcivler 2 haftalık olur olmaz tüylerin rengine bakılarak cinsiyet tespiti
mümkündür. Ancak kesin olarak 3 haftalık bıldırcınlarda cinsiyet tespit
edilebilir.
7.
Yumurta Verimi
Japon bıldırcınlarının gelişme hızları ve yumurta verimleri
oldukça yüksektir. Japon bıldırcınlarının yumurta ağırlığı canlı ağırlığının %
7 - 8’i kadardır. Bu oran tavuklardaki % 3 ve hindilerdeki % 1 ile karşılaştırıldığında
oldukça yüksektir. Erkekler yaklaşık olarak 36 günde, dişiler ise 42 günde
eşeysel olgunluğa erişirler. Bıldırcın anaçları yılda 250-300 kadar yumurta verebilirler.
Resim 5: Bıldırcın
yumurtaları
Yumurta ağırlığı 9-13 gram arasındadır, daha ağır yumurtalara da
rastlanılabilirse de kabuk kalitesindeki bozukluklar ve çift sarılılık
nedeniyle kuluçkalık yumurta olarak kullanılması mümkün değildir. Beş bıldırcın
yumurtasını bir tavuk yumurtasına eşdeğer kabul ederek değerlendirecek olursak;
fosfor 5 kat, demir 7-8 kat, B1 vitamini 6 kat ve B2 vitamini 15 kat daha
yüksektir.
8.
Canlı Ağırlık ve Karkas
Günlük civcivlerde canlı ağırlık 5.9-9.0 gramdır (48, 59). Bir
haftalık civcivlerin ağırlığı yaklaşık 3-6 katına ulaşır. Erkek ve dişilerin
ağırlıkları seksüel olgunluğa ulaşıncaya kadar birbirine benzerlik gösterir.
Olgunluk sonrası dişiler erkeklerden daha ağırdır ve bu artışın yumurtalıklar,
karaciğer ve ince bağırsaklardaki artıştan kaynaklandığı ifade edilmektedir. Bıldırcın
5-6 haftalık olunca kesim çağına gelir. Canlı ağırlığı 120-150 gr.,karkas
ağırlığı ise 70-85 gr. arasında gelmektedir. Islah yolu ile bu ağırlıklar daha
da artırılabilir. Bıldırcın etinin, koyu renkli, yumuşak ve lezzetli olup,
yemek için broiler tavukların kullanıldığı her türlü tarzda hazırlanması
mümkündür.
Resim
6: Bıldırcın karkasları
Kuşlar
paketlenmeden önce, normal olarak göğüs kemikleri alınıp, bacak kemikleri
yerinde bırakılır ve satış noktalarına ulaştırılır. Bıldırcın eti mükemmel bir
ve Niasin B1, B2, B6 vitaminleri, mineral ve yağ asitleri ile pantotenik asit
kaynağı olduğu belirlenmiştir.
Tablo 3. Değişik yaşlarda kesilen erkek ve dişi
bıldırcınlarından elde edilen sonuçlar.
Kesim yaşları (gün)
|
35
|
42
|
49
|
Canlı ağırlık erkek, gr
|
115
|
115
|
124
|
Karkas ağırlığı erkek, gr
|
74
|
70
|
81
|
Canlı ağırlık dişi, gr
|
128
|
141
|
145
|
Karkas ağırlığı dişi, gr
|
84
|
77
|
82
|
9.
Barındırma
Et
üretimi amacıyla bıldırcın yetiştirmek isteyenler besiye alacakları yavruları kendileri
üretmek zorundadır. Çünkü besi için gereken yavruları üreten özel kuluçka
işletmeleri yoktur. Bu nedenle üretici, damızlık yetiştiriciliği, kuluçkalık ve
besicilik gibi üretimdeki çeşitli aşamaların zorluklarını göğüslemek
durumundadır. Ancak bu zorluklarına karşılık küçük bir kapalı alanda yeterli ve
karlı üretim yapılabilmesi gibi bıldırcın yetiştiriciliğinin önemli bir
üstünlüğü vardır.
Bıldırcın
işletmesi kurulacak arazide yol, su ve elektrik gibi olanaklar bulunmalı, yoksa
bunlar sağlanmalıdır. İşletme sakin bir yerde kurulmalı, pazar için iyi ulaşım
imkanları olmalıdır. Yerleşim alanları içinde bıldırcın işletmesi kurulması
doğru değildir. Sinek ve kokuya neden olmasından dolayı çevreden şikâyetler
olabilir.
Bıldırcın
üretiminde damızlıkların barındırılması, yavruların büyütülmesi ve besi için
kümes ya da kümeslere gereksinim vardır. Ayrıca yavru üretimi için bir kuluçka
birimi olmalıdır. Bu birimler kapasiteye göre ayrı binalar biçiminde
yapılabileceği gibi, aynı bina içinde çeşitli amaçlara uygun bölmeler biçiminde
de olabilir. Her işletme amaçladığı üretim kapasitesine göre binanın ve
bölmelerin büyüklüğünü belirlemelidir.
Bıldırcın
kümeslerinin yönü, yani uzun eksenin doğrultusu, kümesin sıcaklıktan
etkilenmesi bakımından önem taşır. Sıcak bölgelerde yaz aylarında güneşin
olumsuz etkisinden kaçınmak için uzun eksen Doğu-Batı doğrultusunda olmalıdır.
Eğer saçak uzunluğu da yeterli olursa, güneş yaz aylarında dik bir yörünge
çizdiği için kümes içi sıcaklığının aşırı yükselmesi önlenmiş olur. Sıcak olan
bölgelerde 1.5 m. ye varan saçak uzunlukları önerilmektedir. Soğuk bölgelerde
kümesler Kuzey-Güney yönünde yapılabilir. Böylece kümesin daha çok ısınması
sağlanabilir. Yüksek yerlerde ve deniz kıyılarında kuvvetli rüzgâr zararlı bir
etmendir. Bundan dolayı kümeslerin rüzgâra açık olarak yapılması doğru olmaz.
Kümesler
açık ya da kapalı olarak yapılabilir. Ülkemiz koşullarında açık
kümesler(perdeli-pencereli) tercih edilebilir. Kümeslerin ya da kümes içinde
çeşitli amaçlar için kullanılacak bölmelerin büyüklüğü, öngörülen üretim
kapasitesine, barındırma sistemine (kafes veya yer) ve kuşkusuz sermaye
durumuna göre değişir. Yerde yetiştirme tercih edilirse yataklı sistem
kullanılabilir. Bu durumda yazın yetiştirmede 3-5 cm., kışın 5-8 cm.
Yüksekliğinde odun talaşı, çeltik kavuzu veya saman yataklık olarak
kullanılmalıdır. Kümes büyüklüğünün belirlenmesinde ölçü olarak metre kare
taban alanında barındırılacak hayvan sayısının alınması gerekir. Erişkin
bıldırcınlarda en uygun kümes ısısı 21-27 °C
arasındadır.
9.1.Bıldırcın
Kafesleri
Kafes
sistemi hem et ve yumurta üretiminde hem de büyütme döneminde yaygın olarak
kullanılmaktadır. Bir kafes gözünün taban ölçüleri olarak 15 x 15, 15 x 20, 15
x 25 cm boyutlarından herhangi biri seçilebilir. Yükseklik ise 15- 17 cm
olmalıdır. Bu boyutlardaki bir kafes gözüne 2–4 bıldırcın konulabilir. Küçük
ölçüde yapılırsa bir erkek bir dişi, büyük ölçüde olanına ise bir erkek 2-3
dişi konması uygundur.
Resim
7: Kafes sistemleri ve yumurta toplama bölümleri
Apartman
tipi kafes sisteminde her kafes katının altında gübre birikmesi için eternitten
düz bir yüzey bulunmalıdır. Bu katlarda biriken gübre otomatik olarak ya da
insan gücü ile temizlenebilir. Kaliforniya tipi kafeslerde ise gübre doğrudan
kümes tabanına düşer ve orada birikir. Gübrenin sık sık toplanıp dışarı
çıkarılması kümes havasının temizliği açısından iyidir. Hangi tip kafes olursa
olsun, kafes taban ızgarasının delik boyutları 1 x1.5 cm olmalıdır. Arka, üst
ve yanların ölçüleri ise 2.5 x 4 veya 2 x 5 cm olmalıdır. Kafes tabanının
yumurtalık yönüne doğru 15 eğimli olması gerekir. Böylece yumurtanın
yuvarlanarak yumurtalık kesimine gelmesi ve kolayca toplanması sağlanır.
Yumurtalığa boydan boya bir lastik hortum veya sünger şerit takılması
yuvarlanan yumurtanın tele çarparak kırılmasına engel olur. Bıldırcın
yumurtalarının kabukları ince ve dayanıksız olduğundan bu önlemin alınmasında
büyük yarar vardır. Bıldırcınlar kafeslerde büyük gruplar halinde de
barındırılabilir. Grup düzeyinde barındırmada bir gruptaki bıldırcın sayısı 50
den çok olmamalıdır. Aşağıda bu tip barındırma için uygun ölçüler verilmiştir.
Resim
8: Bıldırcın kafesleri
25 bıldırcın için: 60 x
60 x 30 cm
50 bıldırcın için: 60 x
120 x 30 cm
Sıçramalar nedeni ile
incinme ve yaralanmalara engel olmak için yüksekliğin 30 cm yi geçmemesi
gerekir.
9.2. Yemlik ve suluklar
Yemlik olarak değişik tipte kaplar kullanılabilir. Küçük
bardaklar, porselen veya plastik kaplar ve metal tepsiler bu amaç için
uygundur. Yem zayiatı, yemliklerin üzerine tel kafes konularak azaltılabilir.
Çok sayıdaki günlük civcivler için en ucuz ve en etkin yemlikler yumurta
viyolleridir. Bir haftalık civcivlerin canlı ağırlık artışlarının yüksek olduğu
göz önüne alındığında viyoller yetersiz olacaktır ve yemlik olarak üzeri tel
örgü ile kaplı kanal şeklindeki yemliklerin kullanılması zayiatın önüne
geçilmesi için uygun olacaktır. Açlık nedeniyle ölüm veya yetersiz büyümenin
önüne geçilmesinde yem miktarından çok yemlik sayısı önem taşımaktadır (15).
Küçük birimlerde, kafes kuşları için kullanılan plastik su
kapları suluk olarak kullanılabilir. Bileşik kafeslerde U şeklindeki kanal
suluklar kafeslerin arkasına takılabilir. Yer yetiştiriciliğinde yarım litrelik
suluklar uygundur, ancak civcivlerin boğulmalarını önlemek için temiz çakıl
taşları kullanılmalıdır.
9.3. Altlık
Kafes yetiştiriciliğinde günlük civcivlerin ayaklarının kafes
tabanındaki tel örgüye takılmasını önlemek amacıyla 1-2 hafta süreyle gazete
kullanılabilir. Bu aynı zamanda ortamdaki hava sirkülâsyonunun civcivler
üzerinden olmamasını sağlar. Özellikle yer yetiştiriciliğinde ihtiyaç duyulan
altlık, iri marangoz talaşı veya hızar talaşı adı verilen toz halinde olmayan
odun artıklarıdır. Bu ve benzeri altlıklarda dikkat edilecek nokta yabancı
cisimleri ihtiva etmemesidir. Bıldırcınlar yabancı cisimlere karşı diğer kuşlar
gibi çok meraklıdırlar ve tel, çivi ve benzeri cisimleri yutmaları neticesinde
kursak delinmeleri şekillenebilir.
9.4. Tutma ve taşıma
Bıldırcınların tutulması genellikle elle yapılır. Özellikle
civcivler fazla sıkıştırılmadan avuç içinde, ergin bıldırcınlar ise kanatları
zapt edecek şekilde sıkıca tutulmalıdır. Uzun süre elde tutulan bıldırcınlarda
kusma veya şoka kadar varabilen bayılmalar görülebilir.
Resim 9 : Bıldırcın tutma ve
taşıma
Civcivlerin taşınmasında özellikle çevre ısısına, civciv
sayısına ve yeterli hava girişine dikkat edilmelidir. Nakliye sırasında soğukla
karşılaşan civcivler birbirlerine sokulur hatta üst üste yığılırlar. Bu nedenle
bunalan, nefes alamayan ve ezilen civcivler ölebilirler.
Bu içeriği sosyal medyada paylaşmayı unutmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder